Portre fotoğrafı deyince aklınıza ilk ne gelir? Benim vesikalık fotoğraf gelir açıkçası 🙂 Vize başvurularında, yeni bir işe girerken ya da çeşitli bürokratik işlemler sırasında gerekir ya, zoraki çektirirsin bir vesikalık.. Oldum olası soğuk gelmiştir bana vesikalık çektirmek, öylece durup poz vermek.. Genelde fotoğrafçı sizle değil de yüzünüzün kadrajda nasıl durduğuyla ilgilenir. Yeter ki düzgün olsun fotoğraf diye “biraz sağa, hafif yukarı, biraz da sola” gibi yönlendirmeler yaparak bu süreci iyice sıkıcı hale getirir.. Yüzünüzdeki gülümseme bir yerden sonra donar kalır.. Artık o içtenliğini kaybetmiş, soğuk bir gülümsemedir.. İşte bu yüzden ben vesikalıklarımı kullandıktan sonra bir kenara kaldırırım, çünkü baktığımda tanıyamam kendimi hiç. “Ne kadar farklı çıkmışım” derim kendi kendime..
Peki her vesikalık çeken fotoğrafçı iyi bir portre fotoğrafçısı mıdır? Maalesef hayır.. Vesikalık ne kadar (genelde) duygudan yoksunsa, bir portre tam tersine o kadar duygu yüklü olmalıdır. Portre fotoğrafı, kişinin karakterini, duygularını ve iç dünyasını ne kadar yansıtabiliyorsa o kadar güzel ve başarılıdır. Fotoğrafçı için önemli olan insanın kişiliğini, duygularını algılamak ve bunu fotoğrafa yansıtmaktır. Bunu yapabilmek de öyle göründüğü kadar kolay bir iş değil tabii ki.. Fotoğrafçı ile model arasında öncelikle sağlıklı bir iletişim, güçlü bir diyalog olmalıdır. Fotoğrafçı modelini ne kadar iyi tanırsa o kadar kamerasıyla iç dünyasına ışık tutabilir.. Diğer taraftan modelin de çekim konusunda bilgilendirilmesi, fotoğrafçının neyi neden yapmak istediğini anlaması önemlidir. Model kendi rolünü ne kadar iyi kavrarsa o kadar güzel bir iş çıkar ortaya..
Portre fotoğrafları ve fotoğrafçılığı konusunda edindiğim bu bilgiler sayesinde portrelere artık yepyeni bir gözle bakar oldum.. İşte bu yüzden Londra’daki Ulusal Portre Galerisi’ni (National Portrait Gallery) ziyaret etme fikri beni çok heyecanlandırdı… Galeri 1896 yılında açılmış ve bünyesinde İngiltere tarihindeki en meşhur kişilerin portre resimlerini barındırıyor. Ancak bununla kalmayıp birçok portre fotoğraf sergisine de ev sahipliği yapıyor.
Galeriyi ziyaret ettiğim gün birkaç tane fotoğraf sergisi vardı. Bunlardan biri fotoğrafçı bir anne (Linda McCartney) ile müzisyen bir babanın (Paul McCartney – The Beatles) en büyük çocuğu olan Mary McCartney’in “From Where I Stand” adlı sergisiydi. Fotoğrafa olan ilgisi annesine asistanlık yaparak başlayan McCartney, 1994 yılında başladığı profesyonel fotoğrafçılık kariyeri boyunca çektiği en iyi fotoğrafları “From Where I Stand” adlı kitabında biraraya getirmiş. Dolayısıyla bu sergi McCartney’in bu ilk kitabının yayımlanmasının da bir kutlaması niteliğinde.
McCartney ailesinin ve arkadaşlarının portreleri dışında ünlülerin de çok özel portre fotoğraflarını çekmiş, bunlardan bazıları Kate Moss, Dennis Hopper, Helen Mirren, Michael Stipe, ve Gwyneth Paltrow.. Ayrıca konserlerin, moda gösterilerinin, tiyatro oyunlarının ve bale gösterilerinin kendisi kadar sahne arkalarıyla da ilgilenmiş ve sanatçıların sahne önü ve arkası hikayelerini bizlere tüm sıcaklığı ve içtenliğiyle sunmayı başarıyor.
Galerideki fotoğraf sergilerinden diğeri ise Jason Bell’ in “An Englishman in New York” sergisiydi. Oxford Üniversitesi Politika, Felsefe ve Ekonomi bölümlerinden 1989 yılında mezun olan Bell, daha mezun olmadan portre fotoğrafçısı olmaya karar vermiş. “An Englishman in New York” adlı bu projesinin konusunu New York’ta yaşayan yaklaşık 120.000 İngiliz kadın ve erkekten almış. Serginin ismini ise İngiliz şarkıcı Sting’in aynı isimli meşhur şarkısından alan Jason Bell, helikopter pilotundan aşçısına, Kate Winslet’dan Sting’e, kendisi gibi İngiltereyi bırakıp New York’a yerleşen yüzlerce İngilizin portresini çekmiş, onlarla New York’ta yaşam ile ilgili röportajlar yapmış ve bunları aynı adlı kitabında bir araya getirmiş.
İşte Kate Winslet’ın New York’u…
“Çocuklarımı, siyah, beyaz, Asyalı, heteroseksüel ya da gay hepsinin bir ve aynı yerde olduğu bir yerde büyütmeyi seviyorum. Gerçekten de bu şehrin çokkültürlü ve çokuluslu olduğu doğru. Burada, birçok ulustan insan yaşamasına rağmen, sanırım New Yorklular, İngilizlere biraz saygı duyuyorlar. Aksanla ilgili bir şey. Bizim onlardan çok daha eğitimli olduğumuzu sanıyorlar, ki bu kesinlikle çok saçma; hadi çık işin işinden çıkabilirsen.
Bilmem siz de benimle aynı fikirdemisiniz ama her iki sergide de gözlemlediğim portre fotoğraflarında pozu verenlerin ne kadar doğal, içten ve duygu yüklü olduğuydu. Ne dersiniz?
Ne var?
Ulusal Portre Galerisi, 2020’de bir yenileme için üç yıl boyunca kapandı, ancak Haziran 2023’te kapılarını tekrar açtığından, portrelerin havasız olması gerekmediğini kanıtlamaya geri döndü. Ancak tadilat galeriyi modern zamanlara itmiş olsa da, NPO’nun da uzun bir geçmişi var. 1856’da örnek figürlerin bir arşivi olarak kurulan, Uffizi’nin otoportre koridorunun dışında, tamamen portrelere ayrılmış ilk müze oldu. Altı yüzyıla yayılan galeri, bugün dünyanın en büyük portre koleksiyonuna sahip olduğunu iddia ediyor.
Neden gidiyoruz?
NPG, sert sırtlı kraliyetlerin yağlı boya resimlerinden futbol yıldızlarının fotoğraflarına ve görkemli bir şekilde çirkin siyasi karikatürlere kadar her şeye sahiptir. Müzisyenlerin, bilim adamlarının, sanatçıların, hayırseverlerin ve ünlülerin portreleri binaya yayılmıştır. Tudor ve Stuart kraliyetlerinin ve notlarının, Gürcü yazarların ve sanatçıların, Regency greats’ın, Wellington ve Nelson gibi askeri adamların yanı sıra Byron, Wordsworth ve diğer Romantiklerin portrelerini bulabilirsiniz. Ve eğer Ed Sheeran’ın bulanık bir tablosunu görmek istediyseniz ve Tanrı hepimizin sahip olduğunu biliyorsa, NPG olması gereken yer. Yeni NPG’de ayrıca bir bodrum kokteyl barı ve Sir Leonard Blavatnik (Tate Britain’ın yeni binasının parasını da ödeyen) tarafından finanse edilen yeni bir kanat bölüm bulunuyor.
Sakın kaçırmayın:
Tracey Emin tarafından yeniden açılması için tasarlanan galerideki kapıları kontrol ettiğinizden emin olun. Galeri daha önce cinsiyet dengesizliği nedeniyle eleştirildiği için – kapanmadan önce, portrelerin sadece yüzde 25’i kadındı, ve sanatçıların yüzde 88 ‘i erkekti – Emin kapılara 45 kadının yüzlerini boyamak için görevlendirildi. Her yüz bronz olarak kapatılmıştır ve belirli bir kişiyi temsil etmemektedir.
Ne zaman ziyaret edilebiliyor?:
10.30am-6pm Pazar-Perşembe; 10.30am-9pm Cuma ve Cumartesi
Bilet bilgileri:
Kalıcı koleksiyona girmek ücretsizdir. Ancak, sergiler için biletler web sitesinden satın alınabilir.
Kısa Bir Mola İçin İpucu:
Bir Cumartesi akşamı (5.30pm-8pm) veya Pazar sabahı (10.30am-12pm) boşsanız, NPG gece boyunca dilediğinizi öder. £1 kadar az bir ücretle, az bir süre için genellikle biletlenmiş sergilerin tadını çıkarabilirsiniz – ve galerinin birçok yüzünün gözüne bakarak bize güvenin, bir pazarlık ile daha da iyi hissetirebiliyor.
Detaylar
Adres
St Martin’s Place
Londra
WC2H 0 O
Ulaşım:
Metro: Charing Cross
Kuruluş Yılı: 1856
Ulusal Portre Galerisi, Britanya’nın öyküsünü portreler aracılığıyla, sanatı kullanarak tarihi hayata geçirmek ve günümüzde yaşamayı keşfetmek için anlatıyor. Altı yüzyıla yayılan koleksiyon, küresel simgelerden yerel şampiyonlara, ulusal hazinelerden unsung kahramanlarına kadar bir ulusu şekillendiren ve şekillendirmeye devam eden ilham verici ve kişisel hikayeleri ortaya koyuyor. Galeri, kişiden kişiye bağlantılar oluşturmak için portrenin gücünü kutluyor ve dinamik sergi programı, dünyanın en büyük sanatçılarından bazılarıyla karşılaşmalar sunuyor, hem de çağdaş sanatın en iyisi olarak.
Londra’daki Ulusal Portre Galerisi birçok yabancı ressamın portrelerini de barındırıyor. Aynı zamanda bu portreler tarihi,klasik veya modern olabiliyor. Her birinin manevi değeri pahabiçilemez, çünkü; devrin önemli ressamlarının ürünleridir. Bu eserler her daim korumaya alınıyor ve dikkatle korunulmaya çalışılıyor. Portreler genelde silüet şeklinde olsa da, tam portre veya boydan portre de görebiliyoruz. En önemli kişilerin seçilmesi de boşuna değil. Kraliyette anılmış, ismi geçen soyluların ve o soydan gelenlerin portreleri göz kamaştırıcı…
https://www.maxfordham.com/projects/national-portrait-gallery
https://www.galleriesnow.net/gallery/national-portrait-gallery

